Sedef hastalığı genetik geçişli bir hastalıktır. Genetik geçişin manası şudur; illa annede babada halada hastalık olacak diye bir şey yok. Hastalık 7 kuşak sonra da ortaya çıkabilir. Yani ‘annemde veya babamda yok bende nasıl olur?’ demeyin sorularına cevap veren Dr. Mehmet İlteber Bahadır çarpıcı açıklamalarda bulundu. Bir evde 4 kardeşin birinde olup diğerlerinde olmayabilir. Hastalık her yaşta görülebilir ancak her zaman bahsettiğim gibi hastalık en çok adolesan çağ dediğimiz dönemlerde ortaya çıkıyor. Yine bayanlarda sedef hastalığı en çok adolesan çağ, hamilelik ve hamilelik sonrası (annelik hormonlarının çekildiği) dönemde ortaya çıkar. Erkeklerde ise gene en çok adolesan çağ ve sosyal-ekonomik çöküntü dönemlerinde ortaya çıkıyor.
Sedef hastalığını tetikleyen faktörler de çok tabiki. Bunların başında stres, bazı gıdalar ve alınan ilaçlar örnek olarak verilebilir. Sedef hastalığı cildin kısır döngüye girdiği bir hastalıktır. Örnek vermek gerekirse genç bir bayanın ergenlik döneminde girdiği stresli bir süreç sonucunda gencin vücudunda, kolunda, sırtında, bacaklarında sedef lezyonları çıkabilir. Fakat genç hastanın stresli süreci bitip mutlu bir hayata devam ediyor olsa bile, hatta bu güzel süreç 20 yıl sürse bile sedef lezyonları ciltte kalıcı olarak kalır. Çünkü cilt kısır döngüye girmiş, aşırı üretim ve dökülmelerle karekterize sedef hastalığı meydana gelmiştir. Normal sağlıklı bir cilt 28 günde 1 yenilenirken, sedef hastalarında cilt günde birkaç defa yenilenir. Bunun sonucunda sedef hastalığının tipik görünümü olan sedef rengi kabuklanma ve pullanma oluşur.
Sedef hastalığının çeşitleri hakkında da önemli bilgiler veren Dr. Mehmet İlteber Bahadır şöyle devam etti. Sedef hastalığının en sevdiği cilt yapısı kuru tip ciltlerdir. Sedef hastalığının pek çok çeşidi vardır. Hastalık en çok cildin darbe aldığı bölgelerde görülür. Buna örnek vermek gerekirse diz, dirsek, ön kol, alt bacak ve saçlı derinin alınla birleştiği çizgiyi gösterebiliriz. Kuru ciltli bir hastada hastalığın tüm vücuda yayıldığını gözlemlerken, aynı tip sedefin yağlı ciltli bir hastada sadece diz ve dirseklerde sınırlı kaldığını görebiliriz. Cildin nemli veya kuru olması hastalığın yayılmasına direkt olarak etkendir.